ana_sayfa
FAALİYETLER
Yazılı Soru Önergeleri
Genel Kurul Soruları
Kanun Teklifleri
Sözlü Soru Önergeleri
Makalelerim
Genel Kurul Konuşmaları
Yazılı S.Ö.(Cevaplanan)
Meclis Araştırma Önergeleri
Yazl Soru nergeleri > Tıbbi mümessillerin sorunları hakkında
11/01/2011

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

Aşağıdaki sorularımın Sağlık Bakanı Sayın Recep Akdağ tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını; Anayasa’nın 98 ve İçtüzüğün 96. maddeleri gereğince saygılarımla talep ederim.






Yılmaz TANKUT
MHP Adana Milletvekili

Türkiye’de yerli ve yabancı olmak üzere faaliyet gösteren yaklaşık 300 civarında ilaç firması bulunduğu, bu firmaların ilaçlarını pazarlamak için ise 30–35 bin civarında kişinin çalıştığı tahmin edilmektedir. İlaçları pazarlama sürecinde tanıtım görevi yapan tıbbi mümessiller ise özellikle bu günlerde çok tedirgindir.

Tarafımıza iletilen bilgi ve şikâyetlerden; bir yıl önce tıbbi mümessillerin hastanelere alınmasının yasaklandığı, bu yılın başından itibaren de aile sağlığı merkezleri için aynı uygulamaya geçildiği öğrenilmiştir. Aile sağlığı merkezlerindeki yasak çerçevesinde aile hekimlerinin tıbbi mümessillerle görüşmesi halinde ve doktorun odasında ilaç firmasını tanıtıcı kalem, not defteri, duvar saati ile sair malzemelerin bulunması halinde aile hekimine ceza puanı verildiği, iki yılda ceza puanının 200’ü bulması halinde ilgili doktorun sözleşmesinin fesh edileceği, bunun da şartnameye eklendiği edinilen bilgiler arasındadır.

Bu bilgiler çerçevesinde ilgili alanda bir yıldır yaşanan ve bundan sonra yaşanacak sürecin sonunda görünün o ki, ilaç firmaları tıbbi mümessillik sistemi ile pazarlama faaliyetine son verecek, dolayısıyla ülkemizdeki milyonlarca işsizler ordusuna on binlerce kişi eklenecektir.

Bu yasaklamayı içeren uygulamanın artı ve eksi yanları elbette vardır ve tartışılabilir. Ancak ne ilginçtir ki, tanıtım ve promosyona dayalı olduğu bilinen ilaç pazarlama sisteminde on binlerce çalışanı mağdur eden bu yasakçı anlayışı tatbikata koyan Bakanlığın, o çalışanların firmaları ile içli dışlı ilişkiler içine girmesi dikkat çekmektedir. Bu bağlamda, Sağlık Bakanlığı’nın özellikle son yıllarda ambulans uçak, ambulans helikopter ile sair vasıtaları araç ve ekipmanları ilaç firmalarından promosyon olarak aldığı ama bu araç ve ekipmanların sanki bizzat Bakanlığın satın alma yoluyla alıp hizmete koyduğu şeklinde kamuoyuna yanlış bilgi verildiği yönündeki iddialar düşündürücüdür. Dolayısıyla iki zıt uygulamanın izaha muhtaç olduğuna dikkatinizi çekmek isterim.





Bu bilgiler çerçevesinde;

1- Ülkemizdeki ilaç firmaları ve ilaç tanıtım pazarlama işini yapan tıbbi mümessil sayısı nedir?

2- Tıbbi mümessillerin hastanelere ve aile sağlığı merkezlerine sokulmaması ile ilgili yasağın gerekçesi nedir?

3- Kapsamı genişletilen bu yasak sonucu işsiz kalacak on binlerce vatandaşımızın içine düşeceği ekonomik sıkıntı sizin için bir sorun teşkil etmemekte midir?

4- Tıbbi mümessillerin sağlık kurumlarındaki doktorlara tanıtım yoluyla ilaç pazarlamalarına yasak getirilirken, Bakanlığın ilaç firmalarından araç, ekipman ve cihazları promosyon yoluyla alması ciddi bir tezat değil midir?

5- Bakanlık, son 5 yılda hangi ilaç firmalarından ne kadar ambulans, ambulans uçak, ambulans helikopter, araç, ekipman, cihaz promosyonu almıştır? Keza başkaca ayni ve nakdi promosyon alınmış mıdır? Bunların maddi değeri cari fiyatla nedir?


,